Türkiye’deki bazı antik kalıntılar arasında, yüzyıllardır görülmemiş kayıp bir dil çivi yazılı kil tabletlerde keşfedildi. Bu yeni dil, bir zamanlar Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olan arkeolojik alan Boğazköy-Hattuşa’da ortaya çıkartıldı. Bu alan, etkileyici kentsel mimarisi ve yüzyıllardır oldukça iyi korunmuş çarpıcı sanat eserleri sayesinde 1986 yılında UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak yerini almıştı.
Hititler, Anadolu’ya göç eden ve burada Geç Tunç Çağı’da (MÖ 1650 – 1200) bölgenin en heybetli imparatorluklarından birini kuran eski bir Hint-Avrupalı grubuydu. Savaş becerileriyle tanınan Hititler, savaşlarını ve yasalarını kil tabletler üzerine belgeledikleri sıkı kayıt tutma prensipleriyle tanınıyor. Arkeologlar 1980’li yıllardan bu yana Boğazköy-Hattuşa kazı alanında 30.000’e yakın çivi yazılı kil tablet ortaya çıkardı. Metinlerin çoğu Hititçe yazılmıştı ancak son araştırmalar tabletlerden bazılarının daha önce bilinmeyen bir dilde yazıldığını ortaya çıkardı.
Bu yeni keşfedilen bir dil olduğu için araştırmacılar henüz çoğunun ne anlama geldiğini çözemedi. Bu dilin, büyük olasılıkla, Hitit merkezinin kuzeybatı ucunda, günümüz Bolu veya Gerede civarındaki bir bölge olan Kalaşma halkı tarafından konuşulduğu düşünülüyor. Dilin özellikleri aynı zamanda Hitit İmparatorluğu’nda kullanılan tanınmış bir dil olan Luvice diliyle de belirgin benzerlikler taşıyor. Ayrıca, araştırmacılar tabletlerin Kalaşma’da gerçekleştirilen eski bir kült ritüelinden söz ettiğinden şüpheleniyorlar.
Julius-Maximilians-Universität Würzburg’dan Antik Yakın Doğu uzmanı Profesör Daniel Schwemer yaptığı açıklamada, “Hititlerin yabancı dillerdeki ritüelleri kaydetmeye özel bir ilgileri vardı” dedi.
Dil şu anda çözülmemiş olsa da, bugün hala Avrupa’nın büyük çoğunluğunda, ayrıca İran platosunda ve kuzey Hindistan alt kıtasında konuşulan bir dil ailesi olan Hint-Avrupa dilleriyle akraba olduğu açıkça görülebiliyor.
Geniş bir coğrafi yelpazeyi kapsayan bu dil ailesi, Hintçe’den Farsça’ya, Rusça’dan İngilizce’ye kadar pek çok farklı dili içeriyor. Hatta, Avrupa’da Hint-Avrupa ailesinden gelmeyen, hayatta kalan nadir dillerden biri, yalnızca Fransa ve İspanya sınırları arasındaki Pirene dağlarının batı ucundaki küçük özerk bölge olan Bask Ülkesinde konuşulan istisnai bir dil olan Baskçadır.